PEMBE DOMATES AŞKINA

by admin on 22/02/2012

Değerli arkadaşım Güngör Çaygöz’ün çok güzel bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle son dönemde yiyecekler konusunda yaşanılan sorunlar konusunda akıcı bir yazı hazırlamış. Kendisi, ülkemizde ekolojik yaşam konusunda bir mihenk taşı olan Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği‘nin gönüllü bir üyesi. Buğday derneği bağışlarla, gönülülük esasına göre güzel ülkemize oldukça büyük katkılar sağlamış, sağlamaya da devam ediyor. Aşağıdaki yazıyı lütfen sonuna kadar okuyup eğer tanıdıklarınıza da iletilirseniz çok sevinirim. Buğday derneği hakkında daha detay bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Sevgilerimle..

http://www.bugday.org/portal/index.php

http://www.adimadim.org/index.php?option=com_content&view=article&id=197&Itemid=102

Pembe domates ariyorum…Bulamiyorum…. Yoruluyorum.. Usanmıyorum.

Hic pembe domatesli, soganli, yesil biberli salata yediniz mi? Domatesin tam tadini almak icin zeytinyagi ve limonsuz, biraz kaya tuzu ile ama…

Aslina bakarsaniz, bende gecen yaz Canakkale’ye gittigimde tanistim pembe domatesle. Sahane bir pazari var Canakkale’nin, sali ve cumalari kurulan. Koylulerin de yetistirdigi, o hafta nesi cikmissa onu getirip satis yaptigi. Orda gordum. Diger domateslerden ayrilmis ama sanki sayili getirilmis pembe domatesleri. Bir Sivas’li olarak bildigim birkac cesidi var domatesin. Yerli domates, bahce domatesi, Tokat domatesi ve Koyulhisar domatesi. Cocuklukda, annemle her cumartesi aksama dogru gittigimiz mahalle pazarinda, babamla duzensiz zamanlarda ugradigimiz meyve-sebze halinde, onlar sordukca duymaya baslamistim. Benim aklimda alisveris cabucak bitsede sokaklara donsem dusunceleri varken, onlarin aradigi domates cesidi benimde aklimin bir kosesine kazinmis. Ben bilmezdim ama herbirinin donemi ve lezzeti olurdu, ona gorede fiyati elbette.. O zamanlar dusunebilir miydim bu lezzetlerin birgun azalabilecegini, bulunamayacagini, hatta kaybolabilecegini, Allah’in domatesi ne olabilirdi ki?

Gecen yaz Canakkale’den secmece alipta, Istanbul’da salatasini yedigimde, cocuklukdan damakda kalan, beyne kaydedilen domates tadi tekrar canlandi. Yillarca domates diye yedigim, turlu formasyonlarda bana satilan, sunulan yedirilen meger domates degilmis. Kandirmislar beni kipkirmizi rengiyle, parlakligiyla, hic curuksuz, fabrikadan cikmis gibi birbirine yakin boylariyla ama her yil biz farkina varmadan bozulmus tadiyla.

Sadece domates mi? Patates vardi. Duduklu tencerede kaynatip, biraz tuzlayip elma gibi yerdik kac tane, o kadar lezzetli olurdu. Yafa Portakali vardi. Washington portakalindan buyuk ama kalin kabugunun icinden kucuk bir portakal cikardi. Soymasi kolay olurdu ama daha az suluydu Washington’a gore. Simdi var mi? Ben gormuyorum. Markete, pazara gidince kac cesit portakal var, bir yemelik bir de sikmalik. O da semtine, marketine gore 2 liradan 5 liraya kadar kilosu. Niye? Portakal be, git Adana’ya, Antalya’ya dalinda kaliyor.

Benim aklima gelen bunlar, siz listeyi uzatin. Yiyegeldigimiz meyve sebze tahillarin tadi damaklarda, arkadas toplantilarinda anlatilan di’li gecmis zamanlarda anlatilan hikayelerde kaldi. Marketlerde, semt pazarlarinda tek, bilemediniz iki tip domates, patates, sogan, portakal, mandalina var artik. Fiyatlar ucmus, cogu tadsiz, susuz, disi kirmizi ici sari, kodlariyla oynanmis, hepsi devasa boyutta, tohum vermeyen duruma sokulmus. Doganin comertlikle cesit cesit verdigini, insanoglu ticari acgozluluguyle bozmus, degistirmis. Sermaye sahipleri ve tarim politikalari el ele vermis bu duzenden cikar saglarken, biz ise alternatifsiz, mecburen tuketiyoruz bu bozulmus, vitaminsiz, besleyici degerleri yeterli olmayan urunleri. Yesekde tadini alamayarak, beslenemeyerek, artik daha sik hastlanip, hastane ve doktor kapilarinda ilaclarda cozum ariyoruz.

 

Butun bu duzene dur demek icin calisan bir dernek var, Bugday Dernegi. Pembe Domates, Tombul Bamya, Osmanli Cilegi, Deli Bezelye, Kavilca Bugdayi, Siyah Cekirdekli Yesil Karpuz, Beyaz Misir gibi bizim topraklarimiza ozel ve yok olmaya yuz tutmus tohumlari koruma altina almis, tohum takas projeleriyle yayginlastirmaya, bu tohumlarin kimyasal katki, ilac olmadan yetistirilmesini ciftciye-koyluye ozendiren ve sehirlerdeki pazarlarda sehir insanina ulasmasini saglamaya calisan.

Arayip da bulamadigim pembe domates icin Antalya’da, 4-mart’da maraton kosacagim. Uzun, en az 3 saat 40 dakika surecek, 42km’lik bir kosu olacak. Bugday gibi azimle, sabirla, durmaksizin, Adim Adim finish’i gormek icin kosacagim. Bu zor, anlamli ama adanmis yolda, Bugday’in dogrudan kendi hesaplarina yapacaginiz bagislar bana, Bugday’a ve pembe domateslere guc verecek. Dogrudan hesaba ya da asagida verilen linkden kredi kartiyla gonlunuzden ne koparsa bagislamanizi bekliyorum. Kosucu olarak benim adimi secerseniz, maraton sonrasi bagis sertifikanizin size ulasmasini saglayabilecegim.

Bu mesajin cevrenize dagitilmasinda hicbir sorun yoktur..

Saglikli, spor dolu gunler dileklerimle

Güngör Çaygöz

Kredi Karti ile bagis:

Hesaba havale/EFT ile Bagis:

Banka: Garanti Bankasi
Sube: 400-KARAKÖY
Hesap no: 6295532
Döviz kodu : TL
IBAN : TR40 0006 2000 4000 0006 2955 32

Aciklama: AA CAYGOZ KendiAdinizSoyadiniz

{ 0 comments… add one now }

Leave a Comment

Previous post:

Next post:

Arama Motoru